Industry Focused Projects Program - 2017 Projects
In the first year of the Industry Focused Projects Program (SOP), 17 of the projects proposed by 10 participating institutions from various sectors such as defense industry, automotive and automotive sub-industry, IT, electronics, chemistry, construction, durable consumer goods were selected and realized in cooperation with Sabancı University.
The participating institutions include Airties, Bonbon, Farplas, Havelsan, Hexagon Studio, Hayat Kimya, Karel Kalıp, Siemens, STFA Construction and Tübitak Bilgem . The projects started in October and were completed in May.
*Project posters were published with the approval of the institutions.
Projenin amacı, bir internet ağında optimum ağ bölümlemesini bulacak bir algoritma geliştirmektir. "Optimize Kablosuz Ağ Kurulumu için Mesh Adaları" projesinde, ofislerde, evlerde, hastanelerde, okullarda ve diğer halka açık yerlere kurulacak kablosuz iletişim sistemlerinin en verimli hale getirilmesi hedeflenmektedir. Bu sistem, fiber optik kablolar vasıtasıyla uzaktan gelen internetin erişim noktaları (AP) olarak adlandırılan diğer sistem bileşenlerine girmesini sağlayan modemler (veya yönlendiriciler) içerir. Kablosuz ortamdaki kullanılabilir kanallar, bağlı istasyonların tahmini kapasitesi gibi mevcut veriler konuşlandırılmış ürünlerden toplanan veriler geliştirilen algoritma ile işlenmektedir.
Sistemdeki iletişim bağlantılarının olabildiğince güçlü olabilmesi için sistem en verimli şekilde kurulur. Bu amaçla, AP'ler arasındaki iletişim bağlantıları gruplar halinde ayrılabilir ve her bir grubun sağlayıcı AP’si, Ethernet, PLC veya MoCA ile birbirine ve aynı zamanda hepsi direkt olarak yönlendiriciye bağlanır. Bu gruplara "Mesh Adaları" adı verilir ve mümkün olduğunca en yüksek sinyal gücü ve veri hızı sağlayan bir internet ağında optimal ağ bölümlemesi sağlanır.
Müşterilerin lokasyonlarını anlık olarak tespit ederek, müşteri davranışlarını izlemek ve anlamlı data üretmek; müşterilerin izinleri doğrultusunda da kişiselleştirilmiş mesajlar ile iletişime geçmek uzun yıllardır çözüm bekleyen ve bu doğrultuda da pek çok teknoloji eskiten temel bir problemi oluşturmakta.
Proje ile, müşterilerin satış noktalarındaki davranışlarının analizi, lokasyon bazlı olarak, akıllı telefon uygulama ihtiyacı, bluetooth/BLE bağlantısı, internet bağlantısı olmaksızın WiFi üzerinden yapılması hedeflenmektedir. Çözüm, müşteri davranışlarına odaklanarak, satışlara yönelik anlık, lokasyona ve profile dayalı gerçek analizlere odaklanacaktır. Bu bağlamda veriyi toplama, işleme ve anlamlı raporlar üretmesi sebebiyle Nesnelerin İnterneti kavramının temelleri üzerinde oturmaktadır.
Gemi platfromlarında seyir ve su üstü arama amaçlı olarak su üstü radarlar bulunmaktadır. Bu radarlar elde ettikleri radar izlerini analog radar videosu olarak sağlamakta ve bu video operatör konsollarında sergilenmektedir. Ancak çeşitli nedenlerle ortaya çıkan yapay olgular bazı durumlarda verilerden doğru bilgi çıkarılmasını zorlaştırmaktadır. Bu projenin amacı bu tip bazı yapay olguları giderecek fonksiyonların gömülü sistemler üzerinde gerçeklenmesidir. Projede önce istatistiksel modellere dayalı deniz yüzeyi radar yansıtırlığı benzetimleri gerçekleştirilmiştir. Daha sonra istenen fonksiyonlar hem bilgisayar ortamında hem de FPGA ve DSP cihazlarında gerçeklenmiştir. Yapılan gerçeklemeler deniz yüzeyi radar yansıtırlığı bilgileri kullanılarak test edilmiş ve doğrulanmıştır.
Hayat Kimya ile birlikte yapılan bu projede, bebek bezlerinde kullanılan bileşenlerin performansı arttırmak üzere hidrofobik (suyu sevmeyen) ve hidrofilik(suyu seven) kaplamalar geliştirilmesi üzerine araştırmalar gerçekleştirildi. Bebek bezinin hidrofobik kısımları için Sabancı Üniversitesi’nde sentezlenen hidrofobik polimer elektro-dokuma yoluyla sentetik kumaşa uygulandı. Kaplanmış kumaşlar üzerinde gerçekleştirilen kontak açısı ve su geçirgenliği testleri, yeni geliştirilen malzemelerin halihazırda kullanılan referans malzemelerle rekabet edebilecek nitelikte olduğunu göstermiştir.
Bebek bezinin su emici kısımları için ise yeni, hidrofilik bir bileşik sentezlendi. Emicilik ve geri ıslatma testleri sonucunda, sentezlenen bileşik ile yapılan kaplamaların bir takım yapısal optimizasyonlar ile halihazırda ithal edilmekte olan hidrofilik kaplamaya alternatif olabilecek nitelikte olabileceği belirlenmiştir.
Karel Kalıp otomotiv sektörü ile çalışan bir kalıp üretim şirketidir. Kalıp tasarımı karmaşık bir süreçtir ve her bir kalıbın üretimi ayrı bir proje olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, projenin farklı kalıp projelerine uyarlanabilir olması önem arz etmektedir. Bu projenin amacı, kaynak kısıtlarını ve işlemler arasındaki öncelik sıralamalarını göz önünde bulundurarak kalıp üretim aşamalarının optimal planını çıkarmak ve projenin mümkün olan en kısa sürede bitmesini sağlamaktır.
Proje kapsamında, ilk aşama olarak problemin gerekliliklerine uygun matematiksel bir model yazılmıştır. Uygulama kısmında ise Python dilinden yararlanılmıştır. Yazılan program, kalıp üretimi için gerekli olan işlemler arasındaki öncelik sıralamalarını, işlemlerin sürelerini ve şirketin kaynak kısıtlarını girdi olarak almaktadır. Çıktı olarak ise projenin tamamlanma süresini en aza indiren optimal proje planını Gantt Chart biçiminde vermektedir. Bunun yanında, şirketin kullandığı planlama yöntemi olan MS Project programından elde edilen sonuçlar proje kapsamında yazılan programın çıktıları ile karşılaştırılmış ve proje kapsamında elde edilen sonuçların süreci daha verimli hale getirdiği ortaya çıkmıştır.
Projenin amacı parça boyama süreç adımlarının kısaltılarak boyama için gerekli toplam geçiş süresinin azaltılması ve sistem içindeki verimliliğin arttırılmasıdır. Siemens Üretim Merkezi bünyesinde sac ve bakır parçaların yüzey işlemelerinde kullanılan otomatik boyahane sistemi bulunmaktadır. Sisteme operatörlerin astığı parçalar hareketli konveyör yardımı ile otomatik olarak yağdan arındırma, temizleme, fosfatlama, boyama (toz boyama), fırınlama ve soğutma işlemlerine tabi tutulmaktadır.
Proje kapsamı içinde; mevcut durum analizi ve potansiyellerin belirlenmesi, boyama süreç adımlarında yapılabilecek nokta iyileştirmelerin belirlenmesi, proseslerde nano-teknoloji kullanımı bulunmaktadır. Proje sonucunda normalde bir parçanın kürleme fırınından geçme süresi yaklaşık 7 dakika iken fabrikadan aldığımız numunelerin okulumuzdaki nano-teknoloji laboratuvarlarında test edilerek 3.5-4 dakikalık süreye düşürülebileceği ve böylece konveyör hızının diğer proseslere bağlı olarak iki katına çıkartılabileceği bilgisine ulaşılmıştır. Ek olarak verimlilik arttırma çalışmaları kapsamında ergonomi ve iyileştirme çalışmaları yapılmıştır.
Arttırılmış gerçeklik günümüz teknolojisi içinde gittikçe önem kazanan bir alan. Arttırılmış ya da zenginleştirilmiş gerçeklik, mevcut gerçeğin kamera görüntüsü alındıktan sonra, daha önce belirlenmiş materyallere bilgisayar yardımıyla sanal gerçekliğin eklenmesi olarak anlaşılabilir. Arttırılmış gerçeklik üzerine kurumlar daha çok eğitim amacıyla, kurumların kullanılan makinaların çalışma prensiplerinin kullanıcıya aktarılmasını prensip alırlar. Alan gelişmeye ve iyileştirmeye açık yönleriyle şirketlere fırsatlar sunmaktadır.
Siemens ile gerçekleşen projenin amacı Endüstriyel Otomasyon Cihazlarının çalışma prensiplerini kullanıcıya direkt olarak aktarmak ve endüstri 4.0 kapsamında üretimin daha az insan işgücüyle yapılmasını sağlamaktır. Bu alanda yapılan çalışmalar firmaların tanıtım, eğitim ve pazarlama çalışmalarına destek olmaktadır.
Endüstri 4.0 üzerine öncü firmaları arasında yer alan Siemens ile arttırılmış gerçeklik üzerine çalışma sağlanmıştır. Projede geliştirilen programla kamerada görüntülenen cihazın animasyon efektleri, görsel bilgilendirme yazıları ve videoları ile çeşitli özelliklerinin kullanım detaylarının kullanıcıya anlatılması gerçekleşmiştir.
TÜBİTAK/KOSGEB/AB gibi organizasyonlar uygun iş fikirlerine birçok farklı destek/hibe programları sunmaktadır. Farklı programların farklı şartları vardır ve ortaya çıkan potansiyel bir fikir için en uygun kanalın ne olduğunu belirleyebilmek için bütün bu programlara hakim olmak gerekmektedir. Bu projenin amacı ortaya çıkan bir fikir için en uygun destek programlarını kullanıcıya öneren bir sistemin kurulmasıdır. Projede öncelikle geniş bir araştırma yapılıp uygun programı belirleyen faktörler belirlenmiştir. Daha sonra bu faktörler bir karar ağacı çerçevesinde tasarlanmıştır. Bu karar ağacının düğümleri uygun ve tanımı belli sorular ve serimleri de bu sorulara verilebilecek ve bu faktörler oldukça tanımı belli sorular ve bu sorulara verilecek cevaplar olarak gösterilmiştir. Soruların ve mümkün olan cevapların en uygun şekilde olması için değişik opsiyonlar değerlendirilmiş ve karar ağacı son haline getirilmiştir. Tasarlanan bu karar ağacının bilgisayar ortamında uygulanması planlanmaktadır.
Doğal afetler ekonomik, sosyal ve siyasi olarak olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Afetlerin olumsuz etkilerinin en aza indirgenmesi için, sebep oldukları zararın tam yerinin ve büyüklüğünün anında tespiti çok önemlidir. Bu amaçla, uydu ve hava platformlarının sağlayabileceği afet bölgesine ait görüntülerden bilgi çıkarılabilir. Bu tip görüntülerin hızlı ve etkin biçimde analizi için otomatik yöntemlerin kullanımına olan ilgi giderek artmaktadır. Örneğin afet öncesi ve sonrasındaki görüntülerin hızlı biçimde karşılaştırılması ile değişiklikler ve dolayısıyla afetten etkilenen bölgeler otomatik olarak tespit edilebilir. Bu projede radar görüntülerinden taşkınların otomatik biçimde tespit edilmesi için kullanılabilecek yöntemler incelenmiş ve seçilen bir yöntem gerçeklenerek verilere uygulanmıştır.
Hava platformlarından çekilmiş görüntüler kullanılarak geniş alanların gözetlenmesi, acil durum yönetimi, güvenlik ve planlama gibi birçok amaç için yararlı bilgiler sağlayabilir. Ancak çok miktarda geniş alan görüntüsü verisinden istenen bilgilerin hızlı ve tutarlı biçimde çıkarılması çok emek isteyen bir iştir. Örneğin büyük bir sahnede yer alan tüm taşıt araçlarının bulunması ve sayılması böyle bir problemdir. Bu tip problemlerin etkin biçimde çözülmeleri için bilgisayarlar üzerinde otomatik biçimde çalışan yöntemlere ihtiyaç vardır. Bu projede geniş alan görüntülerindeki nesnelerin otomatik biçimde tanınmaları için otomatik algoritmaların geliştirilmesi üzerinde çalışılmıştır. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde kullanımı artmış olan derin öğrenme yöntemler incelenmiş ve bu problem için kullanımlarını sağlayacak bir yapı oluşturulmuştur.
Bu proje, TÜBİTAK tarafından geliştirilen, ulusal ölçekte meydana gelen hasarları aceleyle değerlendirme amacındaki, halihazırda var olan doğal afet ve savaş sonrası afet izleme sistemini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Proje ekibi olarak amacımız verilen veri noktalarını, mümkün olan en az veri kaybı ile ve yaklaşık olarak kesintisiz grafik gösteriminde doğru bir şekilde haritaya aktarmaktı. Ayrıca afet sonrasında hasarın hiç gecikme olmadan ya da az gecikme ile kolayca değerlendirilebileceği kesintisiz bir ortam yaratmak için tüm verileri bir web platformunda birleştirmeyi hedefledik
Proje süresince, mevcut render yöntemleri ve GDAL kütüphanesi üzerinde araştırma gerçekleştirildi. Küresel geometri içinde basitleştirme algoritmasının uygulanması üzerinde çalışıldı. Verileri oluşturmak için üçgenleştirme algoritması uygulaması yapıldı. Web ortamında kullanılacak düzeyde hafif bir dijital yükselti modeli oluşturma yöntemini ve son kullanıcının sıklıkla kullanacağı büyük ve hantal yükseklik model verilerini yalnızca KML dosya biçiminin maksimum dosya boyutlarıyla sınırlandırılmış şekilde kolayca sıkıştırabilmesini ve aktarmasını sağlayan KML ayrıştırıcısını geliştirerek gerekli hedeflerin önemli bir kısmına ulaştı.